Meşrutiyetin Münazarat Üzerinden Topluma Anlatılması Tartışıldı

11.01.2025


 

“Meşrutiyetin Topluma Anlatılması: Münazarat Örneği” başlıklı Mehmet Akif Memmi’ye ait yüksek lisans tezinin değerlendirildiği  Akademik Tez Değerlendirme Toplantısı’nın 3. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'nda yapıldı.

Moderatörlüğünü Doç. Dr. Mehmet Ali Gündoğdu’nun yaptığı, Prof. Dr. Adem Ölmez ile Prof. Dr. Ahmet Yıldız'ın müzakereci olarak katıldıkları toplantıda açılış konuşmasını yapan Gündoğdu "Münazarat’ın, Meşrutiyetin halka tanıtılmasında önemli bir katkı sunduğunu" ifade etti.

Mehmet Akif Memmi konuşmasına İİKV’ye teşekkür ederek başladı. Tez çalışmasına yaptıkları katkılarından dolayı Prof. Dr. Adem Ölmez ile Prof. Dr. Ahmet Yıldız'a teşekkür eden Memmi, tezinde Münazarat’ı tarihsel perspektif içine oturtmaya çalıştığını ve 3 bölümde incelediğini söyledi.

Memmi, birinci bölümde bölgesel dengeler açısından Meşrutiyet’i ele aldığını, ikinci bölümde Bediüzzaman’ın hayatını ve dönemin siyasi olaylarını değerlendirdiğini, üçüncü bölümde ise Hürriyet, Meşrutiyet ve İstibdat gibi Münazarat’ta geçen bazı kavramlar ve bu kavramlar üzerine yapılan tartışmalara yer vererek, Kürt ve Ermeni meselesi gibi meselelerin de bu bölümde yer aldığını ifade etti. 

Bediüzzaman’ın İstanbul'daki yaşamı ile ilgili bazı konuları anlatan Memmi, milliyetçilik konusuna da değindi. Bediüzzaman’ın meşrutiyeti anlatmak için o bölgeye gitmesinin bir görevlendirme ile mi yapıldığı yoksa bunu kendi inisiyatifiyle mi yaptığı şeklindeki tartışmalı sorulara da değinen Memmi, bu konuda kesin veriler olmadığı için net bir şey söylemenin de mümkün olmadığını ifade etti.

Münazarat’ın Anlamı ve Önemi

Bediüzzaman’ın 40-50 günlük seyahati sonucunda kaleme aldığı ve imparatorluğun dağılma sürecinde yaşananlarla ilgili hususları da içeren bu eserde birçok kavramın yer aldığını ve Hürriyet'in bu kavramlar içinde belki de en başta geldiğini söyleyen Memmi, serbestlik anlamına gelen bu kavramı Üstadın Şeriat çerçevesi içinde kabul ettiğini vurguladı.

Meşrutiyete bazı kesimlerden çok tepki geldiğini söyleyen Memmi, Münazarat’ta istibdat meselesinin de çokça yer aldığını belirtti. Hamidiye alayları hakkında da bilgiler veren Memmi, Üstadın Hamidiye alaylarının bölgede dengeyi ve adaleti bozduklarını öne sürerek eleştirdiğini de ifade etti.

Münazarat’ta gayrimüslimlerle ilgili verilen bilgilerden söz ederken Üstadın gayrimüslimlerle ilgili bu tespitlerinin ne kadar isabetli olduğunun ilerleyen zamanlarda anlaşıldığını söyleyen Memmi, geri kalmışlıkla ilgili sebeplerden söz ederken de eğitim sistemi ve medreselere değindi ve Üstadın Medresetü’-Zehra projesinden de bu çerçevede kısaca bahsederek sunumunu tamamladı.

Müzakerecilerin Görüşleri

Prof. Dr. Adem Ölmez, Münazarat’ın 1910 yılında tartışıldığını ve bu eserin kendisinden önce yapılan birçok tartışma ve bu tartışmaların sorularına cevap veren çok derin ve çok önemli bir eser olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Böylesi derin bir konunun bir yüksek lisans tezinde tüm boyutlarıyla ele alınmasının elbette çok zor olduğunu ifade eden Ölmez, konunun bütün yönleriyle ele alınmasının ve anlatılmasının mümkün olmadığını düşünerek bunu ancak genel hatlarıyla bir özet halinde verilebileceğini düşünerek çalışmanın da bu şekilde yapıldığını söyledi

Münazarat’ı yazmak için Bediüzzaman’ı birisinin yönlendirmiş olması ya da etkin bir rol oynaması gibi bir soru elbette akla gelebilir diyen Ölmez, elde çok açık deliller olmasa da bu işle ilgili Enver Paşa'nın bir etkisi olduğunun düşünülebileceğini ve tezde de kısmen buna yer verildiğini belirtti.

Münazarat'ın yazım süreci ve yazım hikayesiyle ilgili bazı hususlara da değinen Ölmez, böylesi çok kapsamlı bir konunun bir yüksek lisans tezinde olabilecek en özlü ve en özet bir şekilde verilmeye çalışıldığını söyledi.

Prof. Dr. Ahmet Yıldız ise sözlerine bu tezin bir vaka incelemesi olduğunu söyleyerek başladı. Meşrutiyetin halka anlatılması meselesini yakın zamanda Afganistan ile ilgili bir örnek vererek açıkladı. Taliban'la konuşmak isteyenlere bu konunun ilgili kişilerinin "eğer siz onlarla konuşmak ve onların sizi dinlemesini istiyorsanız onların konuştuğu dille konuşmalısınız” dediğini aktaran Yıldız, aynı şeyi o dönem için de söyleyebileceğimizi ifade etti. Yıldız'a göre Bediüzzaman o bölgedeki insanlara bunları anlatmak için en uygun kişiydi. Bediüzzaman’ın bu işi yapmak için devlet ve devlet içindeki bazı kişilerle iş birliği yapmış olmasının düşünülebileceğini belirten Yıldız, Bediüzzaman’ın bu işi yaparken o bölgedeki insanların İslam devleti ve onun halifesi hakkındaki olumsuz düşüncelerini gidermek için de çaba harcadığını söyledi.

Meşrutiyetin halka anlatılması konusunda İttihatçıların başarılı olamadıklarını ifade eden Yıldız, ittihatçıların bu konuyla ilgili Bediüzzaman’ın açmış olduğu kapıdan içeri girdiklerini söyledi.

Yıldız, Mehmet Akif'in de benzer bir misyonla aynı konuda bir vaiz gibi Anadolu'nun çeşitli yerlerinde halka hitap ettiğini belirtti.

Münazarat’ta sorulan soruları Osmanlı modernleşmesinin temel meseleleri olarak tanımlayan Yıldız, yazılı bir metin olarak Münazarat’ın bir örneğinin olmadığını söyledi.

Modernleşmeyi Kürt aşiretlerine anlatmak ve onlara kabul ettirmenin yolunun modernleşmeyi onlara medrese anlayışı içinde anlatmaktan geçtiğini ifade eden Yıldız, bunun en güzel örneğinin de Medresetü’z-Zehra olduğunu ve o aşiretlerin yeni bilimleri de ancak bu medrese üzerinden anlayıp kabul edebileceklerini söyledi.

Program Plaket Takdimiyle Son Buldu

Toplantı, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından Mehmet Akif Memmi’ye plaket takdim edilmesiyle sona erdi. Akademik çevrelerden yoğun ilgi gören etkinlik, Meşrutiyet’in ve Münazarat’ın tarihsel önemine ışık tutan tartışmalarla zenginleşti.

Dökümanı indirmek için tıklayınız.