Beş Boyutlu Düşünce Modeli İslami Eğitimde Bir Dönüşüm Başlatıyor

04.01.2025


İstanbul İlim ve Kültür Vakfı (İİKV) ve The Institute of Integrated Knowledge işbirliğiyle 30 Aralık - 4 Ocak tarihlerinde düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından katılımcıları bir araya getiren Beş Boyutlu Düşünce Modeli Programı, kapanış töreniyle sona erdi. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı ve İİKV Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce’nin açılış konuşmasıyla devam etti.

“Bu Programda Göz Ameliyatı Yaptık”

Said Yüce, programın önemine dikkat çekerek, başta Prof. Dr. Necati Aydın olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti. Yüce, programın bir benzetmeyle özetini şu sözlerle aktardı:

“Necati Hoca’ya bu programda neler yapıldığını sorduğumda, bana burada bir ameliyat yaptıklarını söyledi. Bu ameliyatın katarakt ameliyatı olduğunu ifade ederek, ‘Bu ameliyatın sonunda hem bu âlem hem de öteki âlemle ilgili her şeyi çok net, çok açık görmeye başladık’ dedi. Ayrıca, bu ameliyat sonrası bir gözlük de verdiklerini belirtti. Bu gözlük ‘Manay-ı Harfi gözlüğü’, Üstad’ın tabiriyle ise ‘iman gözlüğü’dür.”

Yüce, konuşmasında eğitimin önemine de değinerek bir gün önce İstanbul Milli Eğitim Müdürüyle yaptığı görüşmeden bahsetti. Milli Eğitim Müdürünün “Eğitimde en önemli unsur öğretmendir ve bir öğretmende en kıymetli özellik lisan-ı haldir, yani söylediklerini yaşayarak örnek olmaktır” sözlerini aktardı. Bu tespitin sadece öğretmenler için değil, ebeveynler için de geçerli olduğunu vurgulayan Yüce, “Ailede en önde gelen ise annedir ve annenin eğitimi her şeyden daha önemlidir” dedi.

 Seküler Eğitime Eleştiri

Kapanış töreninde kürsüye gelen Prof. Dr. Necati Aydın, insanların Kur’an’daki ayetlere rağmen hakikati görememesini seküler eğitim sistemine bağladı. Aydın, bu durumu şu sözlerle açıkladı:

“Seküler eğitim, insanların gözlerini kör ediyor. Bu eğitimle birlikte insanların gözlerine esbab, tabiat ve tesadüf perdeleri giydiriliyor. İşte biz bir haftadır burada bu perdeleri kaldırmak için adeta cerrahi bir ameliyat gerçekleştirdik.”

Ancak hakikatin görülmesi için gözlerin açılmasının yetmediğini belirten Aydın, “Açılan bu göze bir perspektif kazandırmak gerekir. Bunun için de ‘iman gözlüğü’ takmak şarttır. Ayrıca unutulmamalıdır ki ışık olmadan göz göremez. O ışık da Kur’an’ın nurudur” dedi.

“Sekülerizm Kimlik Problemi Oluşturuyor"

Törende konuşan bir diğer isim ise Kolombiyalı Abdullah Santiago oldu. İslam’a 20 yıl önce giren, Risale-i Nur ile tanışan ve İbn Haldun Üniversitesi’nde doktora yapan Santiago, sekülerizme yönelik eleştirilerde bulundu. “Sekülerizm, Allah ile insan arasındaki bağı koparan ve bizi Allah’tan uzaklaştıran bir sistemdir. Eğer düşüncelerimizi sekülerizmden arındıramazsak, evde Müslüman ama kalpte seküler insanlar olmaktan öteye geçemeyiz” diyen Santiago, şu uyarılarda bulundu:

“Telefon ya da televizyonu açtığımız anda seküler düşüncenin bombardımanına maruz kalıyoruz. Bu bombardıman, bizde seküler bir düşünce sisteminin oluşmasına neden oluyor. Eğer Kur’an ve sünnetle bir savunma mekanizması geliştiremezsek, yalnızca ismen Müslüman ama kafa ve kalp yapısında seküler insanlar haline geliriz.”

Sekülerizmin hayatı her alanda etkilediğini belirten Santiago, “Bu düşünce sistemi, ahiretimizi olduğu kadar günlük ahlakımızı da derinden etkiliyor. Sekülerizmin zehrini fark edemiyoruz, filtrelemeyi de bilmiyoruz. Bu durum kimlik problemi haline geldi ve bizim kendimizi bu zehirden arındırmamız şart” dedi.

Kanada'dan gelen Walaid Zahra  : "İkra Ayeti Gibi Hissediyorum"

"Bu modeli kalbime yazdım, ömür boyu taşıyacağım."

Kanada’yı temsil eden Walaid, ilk gün odasında hissettiği duyguyu şu şekilde dile getirdi: “Sanki İkra ayetini ilk defa tamamen hissettim.” Kendisi, bu ayetin 5D Modeli'ni tanımlayan bir kitap ve bir rehber olduğunu ifade etti. Kuzey Amerika’nın en büyük İslami eğitim organizasyonlarından birini temsil eden Walaid, ülkelerine döndüğünde bu modeli uygulamak için hemen çalışmalara başlayacağını belirtti. “Bu modeli kalbime yazdım,” diyen Valid, öğrendiklerini ömür boyu taşıyacağını söyledi.  

 

Umman'dan gelen Abood Al Sawafi: "Lenslerim Değişti"

"Bilim ve maneviyatı birleştirebileceğimize inanıyorum."

Abood, buradaki eğitim sürecini bir “bakış açısı değiştirme operasyonu” olarak tanımlıyor. Konuşmalarında dikkat ettiği üsluptaki değişimi fark ederek, “Artık şükürlerimi Allah’a yöneltiyorum,” diyor. Eğitimde maneviyat ve bilimi birleştiren bir anlayış geliştirdiğini söyleyen Abood, bunu Umman’daki İslami Dava Merkezi’nde uygulamaya kararlı. “Bilim ve maneviyat arasında ayrım yapıyorduk, ama artık bu ikisini birleştirebileceğimize inanıyorum,” diyerek dönüşümün derinliğine dikkat çekiyor.

 

Malezya'dan gelen Redzuan : "Eğitimde Üç Aşamalı Plan"

"Pilot uygulamalarla başlayıp tüm okullarımıza yayacağız."

Malezya’dan katılan Redzuan, buraya katılımını Allah’ın bir takdiri olarak gördüğünü ifade etti. Daha önce okullarında farklı ülkelerin müfredatlarını karışık şekilde uyguladıklarını belirten Redzuan, bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu anladığını dile getirdi. Şimdi, 5D Modeli'ni üç aşamalı bir planla uygulamaya geçeceğini paylaştı: “Pilot uygulamalarla başlayıp tüm kreş ve okullarımıza yayacağız. 2028’e kadar kampüslerimizi genişletip özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerimize de bu modeli sunmayı hedefliyoruz.”  

 

Hindistan'dan gelen Mohammed Aslam Hyder Quraishi Bilal: "Değişimin Sembolü Olmalıyız"

"Nursi, büyük bir mücadele vererek değişimin simgesi oldu."

Muhammed, dünya genelindeki krizlere karşı sadece üzülmenin değişim oluşturmadığını belirtti. Said Nursi'nin Risale-i Nur eserlerinden ilham aldığını ve onun "Zulme karşı asla sessiz kalmamak" ilkesini hayatına rehber edindiğini söyledi. "Nursi, büyük bir mücadele vererek değişimin simgesi oldu," diyen Muhammed, Hindistan'daki milyonlarca insana gerçek anlamda İslami bir eğitim sunulmadığını ifade etti. Eğitimde değişim için Said Nursi'nin modelinin izlenmesi gerektiğini vurguladı.

 

Malezya'dan gelen Noor Azizah Abu Hassan: "Ezberden Kurtulduk"  

"5D Modeli, İslam ve bilimi entegre etti."

Noor Azizah, 5D Modeli’yle tanışmadan önceki eğitim sistemlerinin ezbere dayalı olduğunu ifade etti. “İslam ve bilim arasında entegrasyon yoktu,” diyen Azizah, 5D Modeli'nin bu açığı kapattığını söyledi. Ayrıca, Malezya’daki huzurlu ortamın öğrencilerin çatışmaları anlamasını zorlaştırdığını, ancak bu modelle hem daha iyi İslam’ı anlayan hem de dünyayla mücadele edebilen bireyler yetiştireceklerini belirtti.  

 

Umman'dan gelen Shaheena Zohair: "Seküler Kirlerden Arındım" 
 

"Kendimi çamaşır makinesinde yıkanmış gibi hissediyorum"

Shaheena, programın başında duyduğu bir cümlenin kalbine yerleştiğini söyledi: “Kainatı Kur’an gözlükleriyle okumak.” Kendini bir çamaşır makinesinde yıkanmış gibi hissettiğini, tüm seküler kirlerden arındığını ifade eden Şahina, ülkesindeki özel okulunda 5D Modeli’ni hemen uygulamaya başlayacağını dile getirdi.  

 

Malezya'dan gelen Noor Zarina binti Habeeb Rahman: "Bir Anne Olarak Öğrendiklerim"
  

"Kur’an bizim ışığımız ve ahlak rehberimiz."

Üç çocuk annesi Noor Zarina, programı tam zamanlı bir anne ve yarı zamanlı öğretmen olarak göz açıcı bulduğunu paylaştı. Mahallesindeki camide diğer çocuklarla birlikte kendi çocuklarını eğittiğini belirten Noor Zarina, “Kur’an bizim ışığımız ve ahlak rehberimiz,” dedi. Öğrendiği metodolojiyi çocuklarının fıtratına uygun bulduğunu belirterek, “Hem kendi çocuklarımı hem de diğer çocukları bu yöntemle eğitmeye başlayacağım,” diye konuştu.  

 

Bu katılımcılar, farklı coğrafyalardan gelip aynı ilhamı buldu: İslamî değerleri ve modern eğitim metodolojilerini bir araya getirerek geleceği şekillendirmek. 5D Modeli, sadece bir eğitim yöntemi değil, bir dönüşümün ve İslami eğitimde yeniden yapılandırmanın bir simgesi haline geldi.

Konuşmaların ardından, katılımcılara sertifikaları ve hediyeleri takdim edildi.

Bu anlamlı program, katılımcılara yeni bir düşünce perspektifi kazandırma noktasında önemli bir adım olarak değerlendirildi. Dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılar, öğrendikleri hakikatleri kendi toplumlarına taşımak için ülkelerine döndü.


Youtube