İİKV Bangladeş Essunnah Vakfı ile Makasıd-ı Kur’aniye konulu bir program düzenledi

İİKV Bangladeş Essunnah Vakfı ile Makasıd-ı Kur’aniye konulu bir program düzenledi.

Assunnah Vakfı Başkanı Şeyh Ahmadullah: “Bin sene İslam’a hizmet eden Türk milleti gençliğini Risale’i Nurla muhafaza etti.” 

Bangladeş, Japonya ve Kanada’dan ilim adamlarının katıldığı programda İslam gençliğinin problemleri ele alındı.

İstanbul İlim ve Kültür vakfında 9-15 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantıya Prof. Dr. Mohammad Giasuddin Talukder – (Chıttagong Üniversitesi), Şeyh Ahmadullah – (Assunnah Vakfı Başkanı, Dakka Bangladeş) , Şeyh Obaidullah Hamza – (Al Jamiah Al İslamiah Patiya Üniversitesi Rektörü), Prof. Dr. Mohammad Abus Samad – (Uluslararası Manarat Üniversitesi), Saber Ahmed – (Japonya İslam Kültür Vakfı başkanı) ve Prof. Dr. Abu Noman Mohammad Tarek – (Kanada Wilfrid Laurier Üniversitesi) katıldı.

Kur’anın maksat ve gayesinin modern dönemde topluma ulaştırılmasında çağdaş bir tefsir olan Risale-i Nurların metodu ele alındı. 
Toplantıda konuşma yapan Assunnah Vakfı Başkanı Şeyh Ahmedullah İslam’a bin yıl boyunca hizmet etmiş olan Türk milletinin cumhuriyetin ilk yıllarında cereyan etmiş dinsizliğe karşı imanın muhafazası için son derece güçlü bir mücadele gerçekleştirdiğini belirterek “Bu aziz millet bu zor dönemlerinde Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur’ların sayesinde imanlarını muhafaza ederek kurtulmuştur. Bangladeş ülke ve millet olarak Türkiye’nin ilk dönemindeki haline düşmek üzeredir, Türkiye kurtuldu derken bu sefer biz süratle o çukura düşmek üzereyiz, gençliğimiz bugün okutulan müfredattan dolayı iman konusunda şüphe içinde o okullardan mezun oluyorlar ve gençlerin imanını muhafaza etmek klasik İslam anlayışı ile maalesef zor hale gelmiştir, işte Türkiye de imanın muhafaza edilmesinde son derece etkili olmuş olan “Risale-i Nur” eserlerini Bangladeş gençliğinin muhafazası için kullanmalıyız.” dedi.

İİKV Mütevelli heyeti başkanı Said Yüce de yaptığı konuşmada Kur’an'ın mesajının sadece Müslümanlara değil bütün insanlığa ait olduğunu belirterek, “Çağımızda insanlığın içinden geçtiği maddi ve manevi zorluklara karşı Kur’âni mesajı modern dönem insanlarının anlayabileceği metodlarla aktarmamız gerekiyor, bizler teknolojinin nimetlerini de kullanarak doğru İslamiyeti ve İslamiyete layık doğruluğu anlatabilirsek İslam’ın gönüllerde kabulüne vesile olmuş oluruz.” dedi.