Nurs’da Bediüzzaman Mevlidi
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin doğduğu köy olan Bitlis’in hizan kazasının Nurs köyünde geleneksel Bediüzzaman mevlidi dört sene aradan sonra 2 Eylül Pazar günü tekrar yapıldı.
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin doğduğu köy olan Bitlis’in hizan kazasının Nurs köyünde geleneksel Bediüzzaman mevlidi dört sene aradan sonra 2 Eylül Pazar günü tekrar yapıldı.
Çevre illerden ve İslam dünyasından gelen çok sayıda misafirin katılımıyla gerçekleşen mevlide Bediüzzaman Hazretlerinin talebesi Mehmet Fırıncı ağabey de katıldı. Programa çok sayıda iştirak oldu. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Risale-i Nurlardan okunan bahislerden sonra beraberce kılınan öğle namazının ardından ikramlarda bulunuldu. Bediüzzaman hazretlerinin akrabalarının da iştirak ettiği mevlüt inşallah her yıl Eylül Ayı’nın ilk haftasında yapılacak.
İİKV İcra Kurulu Başkanı Said Yüce, Bediüzzaman Said Nursi’nin doğduğu Nurs köyünde olduklarını belirterek, “Mevlitlere ara verilmişti, tekrar başlandı. Çok sevinçliyiz. Gerçekten 20 ve 21. asra damgasını vurmuş olan Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri çok büyük bir İslam âlimi. Bu toprakların, Anadolu’nun yetiştirdiği çok muhteşem bir insan. Onun 100 yıl önce yazdığı Kur’an tefsirleri, Risale-i Nurlar bugün hem ülkemizi hem bütün alemi İslam’ı hem de insanlığı aydınlatmaya devam ediyor. Bundan yıllar önce yazdığı eserler 55 dünya diline çevrildi. Ülkemizin insanları değil, bütün İslam aleminin kalp ve ruh hastalıklarına önemli çareler, ilaçlar geliştirmiş yazdığı eserlerle. Nurs köyünden çıkan Üstat, 80 yıllık hayatında tatbikatıyla müsbet hareket etmiş. Hiçbir menfi harekete karışmamış, talebelerinin de karışmasını asla istememiş. O, ‘asayişin manevi bekçileriyiz’ diyor. Devletin, ordumuzun, güvenlik güçlerimizin her zaman yanında olmuş. Bugün devletin kanunla, silahla, güvenlik güçleriyle temin edemediği bu huzuru ve refahı Bediüzzamanın eserlerini okuyanlar, o eserlerde hakikaten temin edebiliyorlar. Bugün dünyanın neresinde bir terör, anarşi ve güvenlik problemi varsa, bunu aşmanın yegane çaresi Bediüzzamanın tarifiyle kalplere yerleştirilecek olan manevi yasakçıdır. Kalplere yerleştirilecek manevi yasakçılıkla her kötülükten insanlar uzak duruyorlar” ifadelerini kullandı.
Bediüzzaman Said Nursi’nin akrabası Sabri Okur da, Bediüzzaman Hazretlerin doğduğu ve dünyaya geldiği Nurs köyünde bir mevlit programı düzenlediklerini ifade ederek, “Malum bundan 4 yıl önce böyle bir program tertip edilmişti. Bazı hadiselerden dolayı 4 yıl bu programlan yapamadık. Hamdolsun bu hadiselerin son bulmasıyla, şimdi emniyet ve asayişin sükun bulmasıyla tekrar bu programlara başladık. Bundan sonra her eylülün ilk pazarı mevlit gerçekleştireceğiz. Mevlide Azerbaycan, İran, Rusya, Amerika, Irak, Gürcistan ve dünyanın birçok ülkesinden misafirler iştirak ettiler. Seneye burada bu alanı tanzim ettikten sonra kalıcı bir şekilde Üstad Bediüzzamanı anma adı altında burada Risale-i Nurdan dersler okunacak. Dünyanın her yerinden gelen Nur talebeleri burada hem Bediüzzaman Hazretlerinin doğduğu köyü ziyaret edecek hem de birbirlerini görecekler. Temennimiz bu toplantıların sulhu umumiye, ittihat-ı İslam’a, emniyet ve asayişe vesile olması. Hepimizin arzu ettiği alemi İslam’ın bir an önce bu durumdan kurtulup tam manasıyla ittihat edip sulhu umumiyi bütün beşeriyete temin etmesi. İnşallah bu dersler buna vesile olduğu için bu programlar devam edecek. Zaten dünyanın her yerinde bugün bu dersler okunuyor. Risale-i Nur birçok dile tercüme edilmiş. Risale-i Nur bu asra has bir derstir. Onun için bütün ehli imanın Risale-i Nurdan istifade etmesi lazım. Bugün Türkiye’de çok muazzam bir nur var. Biz bunun farkında değiliz. Başta Cumhurbaşkanımız, gerçekten çok ciddi manada bu Risale-i Nur’a sahip çıktılar. Resmen neşrine kendileri bizzat talimat verdiler. Şimdi Diyanet İşlerimiz neşrediyor. İnşallah temennimiz okullarda da resmen okutulmasıdır. Bütün memleketimizin gençleri bundan istifade etmeleridir. Çünkü bütün dünya istifade ediyor. Bu bizden çıkmış, biz niye bundan istifade etmeyelim” şeklinde konuştu.