İİKV, Ukrayna'da yapılan "Ukrayna Tarihi ve Kültürü" Programı'na katıldı
21 Ocak Cuma günü Ukrayna Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Ternopil Devlet Pedagoji Üniversitesi, Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi Siyasi ve Etnik Araştırmalar Enstitüsü, Polonya Cumhuriyeti Büyükelçiliği tarafından Büyük Ukrayna filozofu Grigoriy Skovoroda'nın 300. yıldönümüne özel "Ukrayna Tarihi ve Kültürü" Programı gerçekleştirildi. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı olarak bu programa Zoom üzerinden iştirak ettik. Programın açılışında Pereyaslav Üniversitesi Skovoroda Fahri Profesörü ve İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce konuştu.
Programda Said Nursi ve Grigoriy Skovoroda'nın benzer yanları konuşuldu:
Grigory Skovoroda, insanların cehaletinden, adaletsizliklerinden, yanlış anlamalarından ve iftiralarından çok acı çekti, ama geçtiği zor yol onu insanlıktan uzaklaştırmadı. Şöyle bir sözü var: “Bir insanın ruhu neşeli, düşünceleri sakin, kalbi huzurlu ise o zaman her şey güzel, hafif, mutlu, lezzetli olacaktır. İşte bu felsefedir."
Grigoriy Skovoroda'nın maddi şeylere bağlı olduğunu kimse görmedi. Ukrayna'yı bir evden diğer bir eve, insanlara güzel ahlak dersi vermek için dolaşırken aşırı yoksulluk içindeydi. Kendisine teklif edilen hediyeler kendisine büyük bir servet kazandırabilirdi. Ama ne teklif ederlerse etsinler, ne kadar isteseler de “Fakirlere verin” diyerek her zaman reddetti ve sadece kanaatle yaşadı.
Grigory Skovoroda'nın felsefesindeki merkez insandır, ve onun için çabalaması gereken şey tüm insanlığın mutluluğudur. İnsan hayatının temeli, insanın ruhu, düşünceleri ve kalbidir. Herkesin hayatta kendi amacı vardır, ancak herkesin asıl amacı yoktur, yani herkes hayatın gayesini umursamıyor... Felsefe, hikmet sevgisidir; Ruhumuza hayat, kalbe asalet, düşüncelere nur verir.
Skovoroda'nın hayatı ve görüşleri Said Nursi'ye çok benziyor. İkisi de evlenmedi, ikisi de hediye kabul etmezdi, ikisi de Yüce Allah'a ve tüm insanların mutluluğu için hizmet etti.
Grigory Skovoroda için hayat ve felsefe tek bir yerde birleşti: Allah'ın ihtişamını aramak, insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirmek, Allah'ın rızası için çalışmak. Onun öğretisinde "üç dünya" vardır. Biri, sonsuz makrokozmos, diğeri insan, mikrokozmos, üçüncüsü sembolik olan İncil'dir.
Kutsal kitap imanlı insanlara neyi öğretir? Grigory Skovoroda “İnsan kalbinin nasıl güzelleştirileceğini öğretiyor” diye yanıtlıyor. Ancak bu yoldaki ilk adım, her birimizin iki kalbi olduğunu anlamaktır: Biri ölümlü, fani, kaba ve diğeri ebedi, ince, naziktir. Bu ikiliğin derinliklerini anlayan ve kalbindeki gerçek Allah fikrini görme arzusuna kapılan kişi, Tanrı sözünün gerçek gücünü hisseder. Her şeyin özü kalpte vardır. Kalp her şeyi içine alan bir kainattır, insanın özü ve varlığımızın çekirdeğidir, hayatı besleyen güçtür. Böylece Skovorada, kalbi hem insanı hem de dünyayı değiştirmeye muktedir en derin manevi organ olarak yorumlar.
İnsan kalbinin ibadetsiz olamayacağını, kutsal bir düşünceden, hakikat kavramından ve aklın ve ruhunun yüksek gayelerden uzaklaştığında bir anda dünyevi, ucuz meşgalelere dalacağını söyler.
Kendini bilmek ve insanı bilmek – bunların ikisi aynı manaya çıkıyor. İnsanı anlamak, kişinin kendi vicdanıdan başlar ve bunun için kendini tanıması gerekir. Hiçbir şey, hiç kimse dış görünüşüyle değerlendirilmemeli. İnsanların kalbine, düşüncelerine ve amellerine, iç aleminin özüne bakarak değerlendirme yapmak gerekir.
Ve son olarak Skovoroda'nın şu sözü dile getirildi:
"İyi meyveler iyi amellerin sonucudur, iyi amellerin kökü, insanın özündedir, iyi fıtrat iyi bir kalbin sonucudur, iyi kalp iyi düşüncelerin sonucudur, iyi düşünceler, iyi işlerin tohumudur.”