Beş oturum şeklinde gerçekleştirilen İngilizce oturumlarda 25 tebliğ sunuldu

14.12.2021


Beş oturum şeklinde gerçekleştirilen İngilizce oturumlarda 10 ülkeden toplam 25 tebliğ sunuldu.

 

Oturumlarda

Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç

Dr. Tubanur Y. Ozkan

Dr. Ahmet Subaşı

Prof. Dr. Adam Yusuf Adam

başkanlık yaptı.

 

Tebliğlerden bazı tesbitler şu şekilde:

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'NİN EĞİTİM GÖRÜŞLERİ: BANGLADEŞ PERSPEKTİFİ

Bangladeş Dakka Üniversitesinden Ehsanul Haque tebliğinde hem Osmanlı dönemini hem de Cumhuriyet dönemini yaşamış Bediuzzaman Said Nursi’nin toplumu yaşadığı sıkıntılardan kurtarmak için yöntem ve strateji bakımından geliştirdiği eğitim sistemine değindikten sonra sözü Bangladeşin karşı karşıya olduğu eğitim sorununa getirdi.

“Bangladeş’te iki tür eğitim akımı vardır. Genel eğitim laikliği, medrese eğitimi ise İslami eğitimi temsil eder. Medrese eğitimi modern zorluklarla baş edemezken, genel eğitim Müslümanları pratik yapmakta başarısız oluyor. Ancak medrese eğitimi dini gruplar arasındaki uçurumu azaltamaz. Nursi'nin eğitim konusundaki düşünceleri, din eğitimi ile modern bilim eğitimini birleştirir. Said Nursi’nin Risale-i Nur'da ortaya koyduğu düşünceleri Bangladeş'teki eğitim sorunlarına çözüm bulmaya ışık tutmaktadır. Risale-i Nur'un Bangladeş'te yaygın olarak bilinmesi gerekir. Nursi'nin eğitim düşüncelerini incelemek ve yayılmasını sağlamak için bir dizi araştırma çalışmasının yapılması, üniversitelerde akademik etkinliklerin yapılması ve müfredat derslerinin başlatılması ve Nursi Merkezlerinin kurulması gerekmektedir.”

İSLAM TOPLUMUNDA OLUMLU BARIŞ VE UYUMLU BİR SOSYAL HAYATI OLUŞTURMADA İMANA DUYULAN ACİL İHTİYAÇ

Endonezyalı yazar, Almanya Leipzig Üniversitesinde, İslami Çalışmalar alanında doktora yapan Habiburrahman El Shirazy tebliğinde Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur'unda imanın meyvesi olarak barış ve uyumlu bir sosyal hayat önemli bir yer tuttuğunu ifade edip Müslümanların iç sosyal ilişkilerinde pozitif barışın yaratılmasında inancın rolüne odaklandı.

ESMA-ÜL HÜSNA VE MA'RİFATULLAH: NURSİ'NİN YARATICIYI TANIMAK İÇİN YARATILANI TANIMA YAKLAŞIMI

HİNDİSTAN Kulgam’da Kashmir Srinagar Üniversitesi, öğretim üyesi olan Dr. Sheikh Javaid Ayub tebliğinde cinlerin ve insanların Allah'a ibadet için yaratıldığına işaret ederek “bunun için öncelikle Allah'ı tanımaları ve Allah'a ibadet yollarını bilmeleri gerekir. Bu nedenle, Allah’ı ​​​​tanımak, Ona  inanmak için önemli hale gelir. Ama Allah nasıl bilinir? Kur'an-ı Kerim, Allah'ın varlık olarak insan idrakinin ve anlayışının ötesinde olduğunu açıkça belirtir. Burada Nursi'ye göre Esma-ül Hüsna imdadımıza yetişiyor. Nursi, Allah'ın, Allah'ın güzel isimleri olan Esma-ül Hüsna'da yansıyan sıfatlarıyla anlaşılması ve bilinmesi gerektiğini ve şüphesiz en güzel isimlerin hepsinin Allah'a ait olduğunu belirtmektedir. Esma-ül Hüsna bilgisi aynı zamanda Ma'rifatullah hedefine ulaşmanın yolunu da belirler.”

İMANIN MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN YENİDEN UYANMASINA ETKİSİ

Pakistan, İslamabad, Uluslararası İslam Üniversitesinden Muhammad Zulqarnain tebliğinde Bediüzzaman Said Nursi Türkiye'nin en saygın ve seçkin İslam alimlerinden biri olarak kabul edildiğini ifade ile şunları dile getirdi.

“Eserleri ve fikirleriyle zamanın akışını değiştirmiş, İslam öğretilerini canlandırmış, İslam'ı akılcı, mantıklı ve sistemli bir şekilde yorumlayarak çağdaş yanlış anlamaları ortadan kaldırmıştır. Onun ilmî çalışmasının en görkemli boyutlarından biri, inancın farklı boyutlarının yorumlanması ve İslam toplumlarının yeniden inşasında ve yeniden inşasında oynadığı rolün yorumlanmasıydı.”

“Yaptığım araştırma sonucunda Nursi'nin inancı, insan yaşamının her alanında geniş kapsamlı bir değişim getirmek isteyen dinamik bir hareket olarak yorumladığını ortaya koydu. Bireyin şuurunun gelişmesi, inancın günlük hayatta uygulanması ve şeriatın insan hayatında yeniden tesis edilmesi ile başlayan kademeli reform sürecine inanmıştır. Kur'an-ı Kerim ve Sünnet eczanelerinden sosyal hastalıkları teşhis etti ve her hastalık için kutsal bir ilaç sundu. Onun çok boyutlu iman yorumu, özelde Türk toplumunu ve genelde Müslüman toplumları dönüştürme ve yeniden uyandırma ruhunu estirdi.”

 

SAİD NURSİ’YE GÖRE NARSİZME BİR CEVAP OLARAK “ENE” KAVRAMI

ENDONEZYA-Ngawi. Darussalam Gontor Üniversitesnden Netty Yuwanda tebliğinde psikolojik krizin insanlığın geleceğini tehdit eden ciddi sorunlardan biri olduğunu belirtti ve kendini sevmeye dayalı ateist ideoloji ve maddi kültür, benlik kavramının yanlış anlaşılması ve manevi değerlerin yokluğu ile uygunsuz tutumlara ve narsizme yol açabildiğini ifade etti.

“Said Nursî'nin insanda “Ene” kavramına yönelik kullandığı mana-yı harfi paradigması tevhidin doğru anlaşılmasında yol gösterici olabilir. Sonuç olarak, kişi kendini kontrol edebilir ve Kerim Ahlakını koruyabilir. Bediüzzaman Said Nursi'nin psikolojik düşüncesindeki insanda “Ene” kavramı, kendini anlamaya yönelik yeni bir yaklaşım benimseyerek, çağdaş psikolojik sorun “narsisizm”e sürdürülebilir bir çözüm sunmaktadır.”

 

 

 

 

 


Youtube



Youtube