İİKV ve Endonezya Gontor Üniversitesi işbirliği ile yapılan sempozyumda Dr. Ahmet Subaşı etkileyici bir sunum yaptı

04.11.2021


İİKV ve Endonezya Gontor Üniversitesi işbirliği ile yapılan “Said Nursi Perspektifinde Cinsiyet ve Çevre” konulu uluslararası sempozyumda İİKV adına Dubai’den Dr. Ahmet Subaşı etkileyici ve çok beğeni alan bir sunum yaptı.

“Risale-i Nur perspektifinde fıtrat, ekoloji ve cinsiyet” konulu sunumunda fıtratın manası, İslam dininde fıtrat nedir gibi noktalara değinerek sunumuna başlayan Subaşı, ekolojik farkındalık, insanın dünya üzerindeki hakimiyeti, kainattaki intizam ve insanın kirli eli ile kainata müdahalesi gibi hususlar üzerine durdu. Buna örnek olarak bir böcek ilacı olan DDT’nin yarım asır kullanılıp tabiata ciddi bir zarar verdikten sonra ancak yasaklama getirilmiş olduğunu ifade etti.

Dr. Subaşı, Diane F. Halpern’in “Cinsiyet Gerçekten Biyolojik Cinsiyetten Farklı mı?” adlı kitabına atıfta bulunarak şunları ifade etti:

“Halpern, cinsiyete dayalı bilişsel farklılıkların biyolojik temeline işaret eden çok fazla veri olduğunu söylüyor. Birincisi, hayvanlarla ilgili araştırma bulguları, insanlara atfedilen cinsiyete dayalı farklılıklarla rezonansa girdi. Bu bulgular artmaya devam ediyor. Örneğin, 34 rhesus maymunu üzerinde yapılan bir çalışmada, erkekler peluş oyuncaklar yerine tekerlekli oyuncakları şiddetle tercih ederken, dişiler peluş oyuncakları sevimli bulmuşlardır. Maymunların ebeveynlerinin onlara cinsiyetlerine göre oyuncaklar aldığını ya da maymun toplumunun maymunları, cinsiyetlerine göre oyuncak seçmesi konusunda teşvik ettiğini iddia etmek zordur.”

Buna ek olarak Dr. Subaşı aşağıdaki soruları sordu:

Dünyanın saygı duyulması gereken bir ekolojisi var. Peki ya kendi bedenlerimiz? Ekolojisine saygı duymalı mıyız? Biyolojik temelli bedensel doğasına saygı duymalı mıyız? Değilse, neden? (Tutarsızlık) Evet ise, hegemonik toplum (sözde) neden bilimseldir? söylem buna karşı mı? (Tutarsızlık)

Bu suallere Rum Suresi 21. ayetten ve Hucurat 13. ayetten cevaplar getirdi.

Kendileri huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de o'nun (varlığının ve kudretinin) Delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbete ibretler vardır. / Rum Suresi 21

Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır. / Hucurat 13

Subaşı, kadın ve erkeğin Allah’a kul olmakta eşit olduğu ve yaratılış hususunda farklı özelliklere sahip bulunduklarını, kadının erkeğe göre daha nazik ve nazenin olması ve şefkatte kadınların, Bediüzzaman’ın tarifi ile, şefkat kahramanları olmasına değindi. Bununla birlikte Said Nursi Hazretleri’nin şu ifadelerine yer verdi:

Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse; hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz. Bütün hareketi şerr ve tahrib hesabına geçer. Madem kanun-u fıtrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette fıtrat-ı beşeriyeyi değiştirmek ve nev'-i beşerin hilkatindeki hikmet-i esasiyeyi kaldırmakla, mutlak müsavat kanunu tatbik edilebilir. (Lem'alar  170)

İnsanın kıymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmeti ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar. (İşarat-ül İ'caz 75)

Bu bağlamda bir Müslümanın yapması gerekenleri şu şekilde sıralayarak sunumuna son verdi:

 

• İnsanın yüklendiği emanetin bilincinde olması, dolayısıyla mükellef olduğunu bilerek ve adil davranarak vücudun ve dünyanın ekolojisinin bozulmasından kaçınmak.

• Mutluluk için doğa ve insan doğası ile uyumlu otantik bir İslami kültür oluşturmak

• Modern telkinleri (biyolojik olarak temelsiz toplumsal cinsiyet, cinsiyetsiz eğitim, feminist eşitlik anlayışı) yapmayıp ve toplumsal cinsiyet de dahil olmak üzere fıtrat meseleleriyle ilgili orijinal İslami bilgeliği yeniden oluşturmak.

• Kadınların ahiret saadetini, dünya saadetini ve tabiatlarındaki yüksek nitelikleri bozgunculuktan kurtarmanın yegane yolu, İslam dininin verdiği eğitimdir; başka bir yol yoktur. (24. Lem’a)

• Kadın-erkek ve tabiat için adil bir gelecek tesis etmek (İslam'ın meşru sınırları içinde her şeye hakkını vermek) Alimler-STK'lar-Devlet organları