80.22.00851
Talebenin yazısıyla Bediüzzaman’ın Lahikalarda yer almayan bir Mektubu-Ceylan Çalışkan’ın Bediüzzaman’a mektubu
Aziz, sıddık kardeşlerim, Ben hadsiz şükrederim ki, …. Pek azdır. Sizi ruh-u canımla tebrik ederim. Saniyen, Barla’lı kardeşimiz Bahri bana dedi. Matbu’ onuncu sözden bir kısım nüshalar Barla’da kalmış. Varsa siz alınız bana gönderiniz. Salisen: Ben Denizli ile pek çok alakadarım. Ve oraya müştakım. Fakat şimdi ihtiyar elimde değil. Siz fedakar Ahmetlerin mektuplarına cevap veriniz. S.A. Çok müştak çok aziz, çok mübarek, çok sevgili üstadımız efendimiz hazretleri, Evvela: Binler selam ve arz-ı hürmet eder, mübarek el ve ayaklarınızdan öper, sıhhat ve afiyetinize dua eder, duanızı yalvarırız. Saniyen, Ankara’da Risale-i Nur’un fütuhatı bin maşallah Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun. Gerek üniversite gençliği ve gerekse mühim mevkilerdeki kimseler arasında fevkalade bir tarzda devam etmektedir. Bir kısım üniversiteliler din mevzuunda her hafta konferanslar verecekler. Bunlardan bir kısmı tamamen Risale-i Nur’dan okunacak. Diğerlerinde de Risale-i Nur’dan verecekleri konferans mevzuunu arayacaklar ve anlatacaklardır. Aralarında birbirlerine kitap tavsiye edeceklerken en başta Nur Risalelerini tutuyorlar. Bu Cuma ertesi akşamı birinci konferans iman mevzuunda bir nurcu kardeşimiz tarafından verildi. Yedinci ricadan Asa-yı Musa’dan, Yirmi üçücü sözden imana dair olan bahislerden aynen okunmuştur. Ve şöyle demiştir. “Arkadaşlar! Vatan, millet ve gençliğimizin her sahadaki terakki ve ta’lisi tahkiki iman dersini almakla dinen kalkınmakla mümkündür. Evet dinen ve manen uyanacağız. Fakat bir çok dini malumatlardan en başta imana dair olan bilgileri almamız lazımdır. Zira en yüksek hakikat imandır. İmansız insan, insan olamaz. Sonra mason ve koministler bütün kuvvetleriyle imana taarruz etmişler. Öyle ise bizim de bütün kuvvetimizle imanımızı kurtarmaya çalışmamız lazımdır. Ve en evvel ve en başta imanımızı kurtaracak Risale-i Nuru okumamız kat’ilerin kat’isi olarak kat’i lazım ve elzemdir. Bu vatanda yirmi yedi yıldan beri olan tarihte görülmemiş bir eşiddi zulüm ve istibdat-ı mutlak içinde imanını muhafaza eden ve dalalet ve bidatlere uymayan Risale-i Nurdan tahkiki iman dersini alanlar olmuştur. Ve tarihte emsali geçmemiş bu taarruza ancak ve ancak Risale-i Nurdan tahkiki iman dersini alanlar dayanabilmiş. Ve onlarla tarihi bir mücahede yapmışlardır. Görülüyor ki: Risale-i Nur dan ferd ferd, şahıs şahıs tahkiki iman dersini almamız ekmek ve suya ihtiyacımızdan ziyade olan zaruri bir ihtiyacımızdır. Çok aziz ve sevgili üstadımız efendimiz hazretleri, bu toplulukta üniversitenin her fakültesinden talebeler ve profesör ve mebusta vardı. Risale-i Nur okunurken bunlarda husule gelen ehval-i ruhiyeyi anlatmaya muktedir değiliz. Risale-i Nur’dan Feyiz alan bu kimselerdeniz. Lisan-ı hal ve kal ile çok fazla minnettar olmuşlardır. Mübarek Üstadımıza her an her saniye minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz. Salisen : Velakette bulunan ve Nurlara çok müştak olup, hayret ve takdir tahsinlerle okuyan bedri bey çok selam ve arzı hürmet ederek dualarınızı istirham ediyorlar. Rabian : Zübeyir arz ediyor ki; Çok aziz Üstad’ım Efendim hazretleri, Risale-i Nur bu çok kusurlu talebenizi Adanaya bağlı Islahiye kazasına tayin etti. Bu tayinde ihtiyarımız hiç karışmadı. İhtiyarımız olmadan Kahraman Ceylan kardeşimizin yakınına gönderilmenden o kadar memnun ve mutahassız oldum ki Cenab-ı Hakka şükürler ediyorum. Siz sevgili Üstadımdan uzakta kalacağıma bu cihetle fazla üzüldüm. Dua buyurun. Risale-i Nur’u ihlas-ı tamme ile çalışayım. Ve siz sevgili Üstadımızla berebermiş gibi olayım. Bugün Ankara’dan ayrılıyorum. Dualarınıza çok muhtacım. Allaha ısmarladık der arzı tağzimle el ve ayaklarınızdan öperim. Cenab-ı hak siz sevgili Üstadıma sıhhat ve afiyetle uzun ömürler ihsan buyursun. Dualarınızı daima makbul eylesin. Amim amin elfü elfü amin. Buradaki bütün kardeşlerimiz arz-ı hürmetle binler selam eder , el ve ayaklarınızdan öpyorlar.. Dualarınızı yalvarıyorlar. Bizde tekrar tekrar el ve ayakalrınızdan öperiz. Efendimiz hazretleri. Üniversite Nur talebeleri namına kusurlu talebeleriniz. Seyyid Salih, Abdullah, Sungur, Ahmet , Zübeyir, Abdulnur… Siz sevgili, muhterem, müşfik Üstad’ım Efendim Hazretleri. Arz-ı tağzimat,takdimi ihtiramat ederek mübarek el ve ayakalrınızdan öper dualarınızı beklerim. Sevgili üstadım efendim. Bazı ehemmiyetsiz sebeb ve maslahatlardan dolayı Ankatra’ya kadar geldim. Buradaki kıymettar nurcu kardeşlerimizle nurani muhabbetlerde bulunuyoruz. Birkaç gün sonra kurb-u şerifinize varacağım. El ve ayaklarınızdan öpmek şerefine nail olacağım. Urfa Nurcularınında hürmet ve selamlarını arz edip ellerinizden ellerinizden öpüyorlar. El baki Hüvel baki. |
Kusurlu talebeniz Ceylan.