Pozitif Yaklaşım Göstergeleri
Pozitif Yaklaşım Göstergeleri
Dr. Rasim SOYLU
Öz
Nursi’nin uzun yaşamında ve eserlerinde sayısız müsbet hareket örnekleri vardır. Her negatif durumdan pozitif bir bakış açısı ile olumlu sonuçlar çıkaran Nursi’nin yaklaşımı, şüphesiz Polyanacılık oynamak değildir. O bütün olayları, evrenin yaratılış ve işleyişini ilim, irade ve kudreti ile kontrolü altında bulunduran bir yaratıcıya atfeder. Yaratıcının insanları imtihan amacıyla müsade ettiği olumsuz durumlar, aslında insanların olgunlaşması için birer aşamadır.
Göstergebilim, 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkar ve 20. yüzyılın sonlarına doğru metin okuma analiz yöntemleri geliştirir. Barthes, Uzak Doğu kültürlerine ait çözümlemeler yaparken, Prop Rus masallarını çözümlemeye çalışır. Gremias geliştirdiği eyleyenler şeması ve göstergebilimsel dörtgen ile bir metinde düz anlam, yan anlam ve anlam karşıtlıklarını ortaya çıkarmaya çalışır. Jacopson, bir göstergede gönderen ile gönderilen arasındaki duygusal ilişkileri ve gönderge ile ortak kodlardan oluşan üst dil bağlantılarını çözümlemeye çalışır. Hjelmselv ise, göstergenin biçim ve töz ilişkisi ile gösteren ve gösterilen arasındaki ideoloji ve sembol bağlantılarını analiz eder. Chomsky, derin yapı çözümleme şeması ile yüzeysel anlam ve derin anlam arasında gelişen bireysel kazanımları ve ortak kazanımları analiz eder.
Göstergebilimin geliştirdiği bu metin okuma ve anlam çözümleme yöntemleri ve şemaları ile Nursi’nin yaşamından ve eserlerinden örnek durumlar incelenerek, negatif durumlardan pozitif sonuçlara ulaşmasındaki anlam karşıtlıkları ve derin anlam ilişkileri ortaya çıkarılabilir.
Örnek durum olarak, hastalık negatif bir durumdur. Düz anlamı dünyada sıkıntı veya ıstırap çekmektir. Yan anlam olarak, hastalıktan, hayatın faniliğini anlamak ve baki bir hayata hazırlanmayı düşünmek çıkarılabilir. Derin anlam olarak ta Şafi ismine mazhar olmak, rahmet ve şefkati celbetmek düşünülebilir. Anlam karşıtlığı şemasına ise fani-baki, dert-deva, zahmet-rahmet gibi çoğaltılabilecek anlamlar yerleştirilebilir.
Anahtar Kelimeler: Müspet Hareket, Gösterge, Göstergebilim.
Positive Approach Signs
Dr. Rasim SOYLU
Summary
There are countless examples of positive action in Nursi’s life and works. There is no doubt that, Nursi’s approach, which deduces positive results from every negative situation with a positive aspect, is not Polyannaism. He attributes all events, creation and operation of the universe to a Creator who keeps under control with his knowledge, will and might. Negative events, which the Creator permitted them in order to examine people, each are actually a stage for people’s maturation.
Semiology, appeared in late 19th century and developed text reading analysis methods in late 20th century. While Barthes were making analyses on Far East cultures, Prop tries to analyse Russian parables. Gremias tries to reveal denotation, connotation and contrary sense in a text with actants schema and semiotic square. Jacobson tries to analyse emotional relations between addresser and addressee, besides metalanguage links consisting of common codes. Hjelmselv analyses form and substance relation of the sign, also ideology and symbol links between sign and signifier. Chomsky analyses individial and collective acquisitions which grows between surficial and deep meanings, with deep structure analysis schema.
It can be revealed contrary sense and deep meaning relations when Nursi reaches to positive results from negative situations, through examining sample situations from his life and works, with text reading and semantic analysis methods developed by semiology.
As a sample situation, illness is a negative situation. Its denotation is to suffer trouble and anguish. As a connotation, it can be assosiated with understanding transience of the world and thinking preparation for an eternal life. As to deep meaning, it can be though to be an object of the name Curer and to attract the compassion. As for contrary sense, multipliable examples can be noted like transient-permanent, illness-remedy, trouble-mercy.
Keys: Positive Action, Sign, Semiology, Common Codes
Giriş
Dünya hayatı zıtlıkların uyumundan meydana gelir. Pozitif ve negatif, fizikten kimyaya, biyolojiden psikolojiye, tıp biliminden sosyolojiye, estetikten güzel sanatlara hayatın ve bilimlerin en temel kavramlarındandır.
İnsan, yaşamı boyunca olumlu ve olumsuz olaylarla karşılaşır ve bunlara karşı bir savunma davranışı geliştirir. Bireysel olarak geliştirdiği psikolojik davranışlar olduğu gibi ortak kodlardan oluşan toplumsal davranış biçimleri de gelişmektedir. Bu davranış biçimleri göstergebilim açısından bir gösterge olarak incelenebilir ve psikolojik ve toplumsal göstergeler olarak tanımlanabilir.
Nursi, bir asra yaklaşan bütün ömrü boyunca fikirleri ve yazdığı eserleri ile günümüz insanın inanç ve düşünce dünyasını yenileyen ve pek çok bilimin açısından incelenmeye müsait yaklaşımlar içeren ve insan psikolojisine ve sosyoloji bilimine de ışık tutacak çıkarımlarda bulunmuştur. Çileli uzun yaşamı boyunca maruz kaldığı felaketler, sürgünler, hastalıklar, zehirlenmeler, mahkemeler, hapis ve kötü muameleler karşısında, kader-i ilahiyyeye teslim ve tevekkülü yanı sıra, bunlardan kendisi ve ortaya koyduğu fikir hareketi için de müspet sonuçlar çıkarmıştır.
Altı bin sayfayı bulan eserlerinde, kendisinin veya diğer insanların karşılaştıkları menfi durumlardan, farklı bir bakış açısı geliştirerek olumlu sonuçlar çıkarma yoluna gitmiştir. Şüphesiz bunun kaynağı her şeyde bir hayır vardır tavsiyesini taşıyan Kur’an ve Hz. Peygamberin iman ve teslimden gelen Kur’an ahlakı ve sünnet-i seniyyesidir.
Batı kültüründe Polyannacılık olarak değerlendirilen ve insanın kendisini avutma biçiminden faklı olarak, takdir-i ilahiye ve ebedi bir hayatın meyvelerine dayandırılan bu yaklaşım, çaresiz bir kabul değil, hak ve hakikate dayanan bir bir anlayış ve davranış modelidir. Bu çalışmada eserlerinden örneklendirilecek olan bu bakış açısı, ayrıca son yüzyılda geliştirilen göstergebilim çözümleme yöntemleriyle de analiz edilecektir.
Gösterge ve Göstergebilim
Gösterge, kendisi dışında bir şeyi temsil eden ve farklı anlamları içeren işaretlerdir. İnsanlar arasında veya insanın insan dışındaki varlıklarla iletişimi sırasında kullandığı, düz ve yan anlamlar içeren her türlü biçimi kapsar. Bunlar arasında konuşma dilleri, kelimeler, işaretler, semboller ve davranış biçimleri sayılabilir (Rifat,2013,97).
Tüm evren bir göstergeler âlemidir. Bütün bilim dalları bu evrendeki farklı göstergeleri tanımlamaya ve anlamlandırmaya çalışır. Göstergebilim, göstergeleri yorumlar, işaretleri anlamlandırır, sembol ve simgelerin yaratılma ve gelişme süreçlerini inceler. Göstergebilim, disiplinler arası bir sahadır. Anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir bilimidir. Kültürel kodlar, gelenekler ve işaret sistemleri olarak tanımlanan her şey göstergebilimin inceleme alanına girmektedir.
Gösterge, gösteren adı verilen işaretlerden ve gösterilen adı verilen anlamlardan meydana gelir. Ayrıca gönderge adı verilen uzak ve ikinci dereceden anlamlar da bu kapsamda ele alınabilir. Ayrıca düz anlam, yan anlam ve derin anlam olarak tanımlanabilen anlamlar da bu işaretlerden ve göstergelerden çıkartılabilir.
Tasavvuf büyükleri de herkesin anlayamayacağı veya yanlış anlayabileceği derin ve gizli bilgileri, soyut sembollerle ifade etmişlerdir. Burada sembol kullanmanın amacı, anlatmak değil belki sezdirmektir. Eski dönemlerden beri, edipler ve sanat insanları, insan ile ilgili inançları sembollerle ifade etmişlerdir (Soylu,2016,41).
Göstergebilim, anlamı çözümlemeye çalışan bir bilimsel yaklaşım olarak, gösterge, işaret ve sembollere bakar, onları çözümler ve yorumlar. İlk anda akla gelen düz anlam yanında, yan anlam ve derin anlamları da yorumlamaya çalışır. Ayrıca her gösterge karşıt anlamlarını da çağrıştırarak onlara da gönderme yapar. Örneğin mezar taşı hayatın faniliğini anlattığı gibi baki ve ebedi bir yaşamı da çağrıştırır. Konuşma ve yazı gibi, dil dışı iletişimin aracı olan renkler, biçimler ve davranışlar da, gösterdikleri anlamların anlaşılması için göstergebilim inceleme metotlarıyla çözümlenebilir ve okunabilir. Nursi “lisan-ı kalin kelimatı elfaz ise, lisan-ı halin kelimatı ahvaldir” (Nursi,1993,157) diyerek yazılı ve sözlü metinlerde olduğu gibi, işaretlerin ve davranışların da çözümlenebileceğine ima eder.
Göstergebilim Çözümleme Yöntemleri
Gremias geliştirdiği göstergebilimsel dörtgen ve eyleyenler şeması ile toplumsal olayları ve davranışları yorumlama metotları ortaya koymuştur. Bir metin içerisinde kıssayı, bilmek, istemek, yapabilmek ve zorunda olmak şartlarına göre altı eyleyene ayırır. Bunlar gönderen, gönderilen, özne, nesne, yardım eden, karşı çıkan gibi aktörler içerir (Rifat, 2013, 86). Propp, Rus masallarını incelemiş ve masalın kurgusu ve kahramanlarının içerdikleri yan anlamları ve derin anlamları, işlevler modeli adı verilen bir teknik ile çözümlemeye çalışmıştır. (Akerson,2005,141).
Chomsky’ye göre anlam çözümlemesinde iki yapı söz konusudur. Gerek konuşma dillerinde gerekse biçim ve işaret dillerinde, evrensel nitelikte soyut bir anlam yapısı vardır. Yüzeysel anlam yapısı yanı sıra derin anlamlar da içeren bir yapıdan da söz edilebilir. Bunlardan birincisi göstergeyi ortaya koyan ve göndergeyi gönderenin ortaya koyduğu anlam yapısı, diğeri göstergenin taşıdığı psikolojik ve sosyal derin anlam yapısıdır (Kıran, 2013, 207-212).
Hjelmslev’in geliştirdiği anlatım (gösteren) ve içerik (gösterilen) şeması, töz ve biçim olarak ta düşünülebilir. Bununla kültürel kodların biçimlendiği yollar tanımlanmaktadır. Toplumsal göstergebilime göre ideolojiler ve inançlar, toplumun ortak kodlarının geliştirilmesinde en etkili faktörlerdir (Gottdiener,1995,49-52)
Barthes “Göstergeler İmparatorluğu” adlı eserinde, Japon kültürüne ait ritüelleri ve davranış biçimlerini inceleyerek göstergebilim analizi örnekleri ortaya koymaktadır. Barthes’ın ilgilendiği yapısal çözümleme metodu, moda, marka ve geleneksel ritüeller gibi anlam taşıyan çeşitli göstergeleri incelemeyi içerir. Jean Baudrillard, ve Umberto Eco, toplumsal davranışları, sanat, tüketim ve popüler kültür davranışlarını göstergebilim açısından çözümlemeye çalışan fikir adamlarından bazılarıdır (Vardar,2001,88).
Nursi’de ve eserlerinde Müsbet Hareket Göstergeleri
Nursi’nin müsbet hareket bakış açısı, kitap ve sünnete dayanan tevhid, teslim ve tevekkül göstergesidir. Her hadisenin arkasında, hikmet ve rahmet elini görür, tefekkür ve şükür eder. Başına gelen menfi olaylara da bu açıdan bakarak müsbet sonuçlar çıkartır. Böyle davranmayı imanın ve teslimiyet anlamına gelen İslam’ın bir şeairi yani göstergesi olarak tanımlar.
Ona göre, her şeyde, hatta en çirkin görünen şeylerde bile hakikî bir güzellik yönü vardır. Kâinattaki her şey ya bizzat güzeldir veya dolayısı ile güzeldir. Görünüşte çirkin ve karmaşık görülen olayların arkasında, perde altında gizlenmiş pek çok güzellikler vardır (Nursi,1993,232).
Yaşamın içerisindeki çirkinlikleri, güzelliğin derecelerinin bilinmesi için yaratılmış birer kıyas ölçeği olarak görür. Her şeyin zıddı ile bilinebileceğini söyler. Yani çirkinlikler de dolayısı ile birer göstergedir. Buna, çok düzenli bir bahçenin tasarımı içerisine koyulan kaba saba taş ve kaya parçalarını örnek olarak verir (Nursi, 2007,211).
Nursi, kader-i ilahi tarafından takdir edilen her şeyin güzel olduğunu düşünür. Ondan gelen kötü şeylerin de iyi olduğunu ve çirkinliklerin de güzel olduğunu söyler. Musibetlerin ve belaların, yaşamın tekdüzeliğini kırdığını ve varlık bilincinin yenilendiğini söyler (Nursi,1993,472).
Nursi, insanın ve diğer varlıkların Sanat-ı İlahiyyeye bir ayna ve model olarak yaratıldıklarını ifade eder. Buna, bir terzinin peşin ücret karşılığında çalıştırdığı modelini örnek verir. Modelin, terzinin kendisini oturtup kaldırmasından veya üzerindeki elbiseyi kesip kısaltmasından şikâyetçi olmaya hakkı yoktur. Çünkü o ücretini peşin olarak almıştır. İnsan da böyle bir model hükmündedir. Üzerinde yansıyan pek çok ilahi isimler, bela veya musibetleri gerektirebilir (Nursi,2011,9).
Nursi, bu hayat içerisinde iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin bir arada bulunmasından, “herşeyin iyisine bak” düsturunu çıkartır. Bunu bir bahçeye giren iki kardeş misali ile somutlaştırır. Kardeşlerden birisi bahçedeki yere düşüp kokuşmuş çürük meyvelere bakıp midesini bulandırır ve bahçeden çıkıp gider. Diğer kardeş güzel gören ve güzel düşünen bir adam olduğu için, çirkin şeylere bakıp zihnini ve midesini bulandırmaz, güzel şeylerden ve meyvelerden istifade eder ve güzelce dinlenir (Nursi,1993,35).
Nursi’nin çok önemli bir düsturu, müsbet hareket etmek ve menfi şeylerle meşgul olmamaktır (Nursi,1996,241). Örneğin başkalarının iyi yönlerini görür ve eksiklikleriyle meşgul olmaz. Hatta kendisine kötü bir haber getireni, şevk ve motivasyonunu kıracağı düşüncesiyle uyarır (Atasoy,2014,227). “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” onun en büyük müsbet hareket düsturudur (Nursi,2011,473).
O Kur’an’dan aldığı dersle, bu dünyadaki herşeyi bir gösterge olarak görür ve yorumlar. Bütün yaşamı müsbet hareket göstergeleriyle örülmüştür. Başına gelen belalar ve musibetler imtihan ve sabır göstergesi, ihsanlar ve ikramlar Kerem ve Rahmet göstergesi, savaş veya mahkemeleri şecaat göstergesi, sosyal yaşantısı iffet ve iktisat göstergesi olmuştur.
Ayrıca en olumsuz durumlarda bile hiçbir zaman ümidini kaybetmemiş ve hep Rahmet-i İlahiyyeden ümitvar olmuştur. Yaşamı ve yetiştirdiği talebeleriyle de topluma yön veren birer manevi pusula olmuştur.
Nursi’nin eserlerinde ve yaşamında, gösterge olarak incelenebilecek çok sayıda menfi hadiseden çıkardığı pozitif sonuçlar vardır. Bunlar arasında açlık, kıtlık, deprem, yangın, kaza, bela, musibet, yağmursuzluk, sürgün, savaş, mahkeme, hapis, hastalık, ihtiyarlık, ölüm, gibi hal ve durumlar sayılabilir. Nursi, deprem, yangın ve kaza gibi bela ve musibetleri, Kur’an ve hadislere dayanarak, Allah’ın bir ihtarı ve dünyanın faniliğini insana hatırlatması olarak yorumlar (Nursi,1993,172). Ayrıca günahlara kefaret, maddi ve ekonomik kayıpları da sadaka olarak değerlendirir. Bu menfi durumlar Allah’a yakın olmanın ve iltifatına mazhar olmanın bir göstergesi olurlar.
Hastalık, musibet, yağmursuzluk ve kıtlık gibi menfi hadiseleri, yağmur duası ve namazı gibi özel bir ibadet ve dua vaktinin göstergesi olarak yorumlar. Ayrıca bu durumlardan nimetlerin önemini hissettirmek gibi derin anlamlar çıkartır (Nursi,1993,317).
Nursi kendisi hakkında yapılan menfi propaganda, hakaret ve gıybet gibi menfi davranış ve durumlardan kendisi için müspet sonuçlar çıkartır (Nursi,2005,342). Bu tür olumsuz söz ve tutumları, şöhretten kurtulmak, nefsinin ayıbını görmek, kendini kusurlu bilmek, halkın gereksiz teveccühünden kurtulmak gibi olumlu sonuçlara dönüştürür. Göstergebilim açısından bakıldığında bu sonuçlar, bu davranışların anlam karşıtlığından doğan derin anlamlarıdır.
Hayatı boyunca pek çok defa mahkemeye çıkarılan ve hapis hayatı yaşayan Nursi, bir musibet olarak nitelenen hapis hayatından pozitif sonuçlar çıkartır. Bir gösterge olarak hapis, zanlıların veya suçluların göz altına alındıkları veya cezalarını çektikleri bir cezaevidir. Ancak Nursi, istibdat ve baskı altında yaşanan bir yerde, en serbest ve hür olunacak yerin hapishane olduğunu söyler (Nursi,2005,518). Ayrıca hapsi, Medrese-i Yusufiye olarak isimlendirir. Hz. Yusuf’un atıldığı zindana gönderme yaparak, hapishaneyi bir eğitim müessesesi ve terbiye hane olarak niteler (Age,193). Hapishaneyi eski zaman velilerinin nefislerini terbiye ettikleri türden bir çilehane ve bir inzivagâh olarak tanımlar. Hapse girerken bir profesörün üniversiteye derse girmesi gibi girer (Nursi,2000,259). Kendi yaşadığı hapishaneler kısa zamanda mahkumların talebelerine dönüştüğü bir okul olur. Kendi sıkıntılı ve münferit hapislerinden bile şikayetçi olmayarak, iman ve izzetinden gelen bir anlayışla, kendisini kaderin ve lütfu ilahinin terbiyesinde bir misafir olarak görür. Onun için zaten dünya bir misafirhane ve hayatın kendisi bir okuldur. Buradan eğitimini tamamlayarak insanlar aldıkları nota göre öbür alemde yerlerini belirlerler.
Bu çalışmada, açlık, fakirlik, hastalık, ihtiyarlık, ayrılık ve ölüm gibi insanlar için kaçınılmaz olan menfi durumlardan, Nursi’nin Kur’an ve Sünnete dayanarak çıkardığı müspet sonuçlar, göstergebilim yöntemleri ile ele alınıp, düz anlam, yan anlam, derin anlam, karşıt anlamlar, Gremias’ın eyleyenler şeması ve göstergebilimsel dörtgen şeması ile çözümlenmeye çalışılacaktır.
Açlık
Nursi, rızkı yani insanın beslenmesini, mecazi ve hakiki olarak ikiye ayırır (2007,73). İnsanın zaruri beslenme ihtiyacını ve açlığını gidermesi, gerçek rızkın ve beslenmenin karşılığıdır. Ancak bitmez tükenmez bir hırs ve iştiha ile haram-helal demeden her şeye elini uzatan insanın yeme-içmesi mecazi bir rızk olarak tanımlanır.
Dolayısı ile açlık ta ikiye ayrılmış olur. Oruç ve riyazet gibi ibadet veya özel amaçlar için aç kalmak mecazi bir açlık olur. Ayrıca Nursi, Birinci Dünya Savaşı sonunda yenilen Osmanlı Devleti’nin durumunu değerlendirdiği “Rüyada Bir Hitabe” adlı eserinde, milletin beş sene boyunca çektiği açlık elemini, ihmal edilmiş oruçların kazası olarak niteler (Nursi,2000,130).
Göstergebilim metodları ile incelendiğinde açlık, insanın bir acz göstergesi olmaktadır. Oruç niyetiyle olduğunda kulluğun ve emre itaatin bir göstergesine dönüşür. Açlığın bir göstergesi olarak kuru bir ekmek, aç bir adam nazarında ister sultan olsun ister geda, lezzetli bir nimete dönüşür (Nursi,1992,399).
Ayrıca Nursi, Abdülkadir Geylani Hazretlerinin eğitiminde olan bir öğrencinin çektiği açlığı bir nefis terbiyesi göstergesi olarak yorumlar. Ona göre lezzetli olan şeyleri, aklı midesine, ruhu cesedine ve kalbi nefsine hâkim olan ve lezzeti şükür için isteyen birisi yiyebilir (Nursi,2011,141).
Tablo 1: Açlık Göstergelerin Düz anlam, Yan anlam ve Derin Anlam Şeması
Göstergeler |
Düz Anlam |
Yan Anlam |
Derin Anlam |
Açlık, Oruç, Riyazet, Kıtlık |
Sıkıntı, Acı, Musibet, Istırap. |
Aczini Ve Fakrını Anlamak, Çile Çekmek, Nefsi Terbiye Etmek. Nimetlerin Değerini Takdir Etmek. |
Rab, Rezzak Ve Kerim İsimlerinin Tecellisi. Tevhid, Teslim, Tevekkül Ve Rıza. |
Tablo 2: Açlık Gösterge Çözümlemelerinde Ortaya Çıkan Temel Karşıtlıklar
Açlık |
Tokluk |
Acz Ve Zaaf |
Güç Ve Kudret |
Fakr Ve Fakirlik |
Gına Ve Zenginlik |
Hırs |
Kanaat |
Zaruri İhtiyaç |
Gayr-ı Zaruri İhtiyaç |
İsraf |
İktisad |
Varlık |
Yokluk |
Tablo 3: Açlık Göstergesinin Eyleyenler Şeması
Rezzak ismi Açlık Tatmin Olmak (Gönderici) (Nesne) (Alıcı)
Lezzet ve İştiha İnsan Kıtlık ve Yokluk (Yardımcı) (Özne) (Engelleyici)
|
Tablo 4: Açlık Göstergesinin Gremias’ın Göstergebilimsel Dörtgen Çözümleme Şeması Uygulaması
Kıran, age,385.
Karşıtlık Çelişiklik -------------à İçerme Hakiki Açlık
Aç Olmak ß----------------------------à Aç Görünmek A1 A2
Oruç Veya Riyazet Mecazi Açlık Hırs-Aç Gözlü
Aç Görünmemek ß----------------------------à Aç Olmamak
A1_ A2_ Tokluk Ve Doymak |
Bu şema şöyle bir açlık örneği ile somutlaştırılabilir.
Aç bir insan, gerçekten yemeğe muhtaç ve açtır ve bitkin haliyle bu özelliği belirginleşir.
A1 ß-----------------------à A2 bu durumda bu kişi gerçekten açtır.
İkinci önermede aç olduğu söylenen kişi ne açtır ne de aç görüntüsüne sahiptir.
A2_ ß-----------------------à A1_bu durumda bu kişi aç değil, toktur.
Başka birisi gerçekten açtır ancak oruç veya riyazet sebebiyle yemek yememektedir.
A1 A1_ Belki bu kişi nefsin terbiyesi için açlığı yok farzetmektedir.
Son önermede ise aç görünümünde olan kişi aslında aç değildir.
A2_ A2 bu kişi doymak bilmeyen hırsı ve iştihası ile, haram-helal demeden her şeye elini uzatan mecazi aç olarak tanımlanan hırslı bir kişidir.
Fakirlik
Nursi, insanların sosyal hayatlarında en büyük problemin sınıflar arası çatışma olduğunu kaydeder. Bu problemi ise, İslamın faizin yasaklanması ve zekât gibi yardımlaşma hükümlerinin çözebileceğini öne sürer (Nursi,1993,409).
Ayrıca insanın kendisini fakir bilmesini ve rahmet-i İlahiyyenin gınasının (zenginliğinin) derecelerini anlamak için bir mikyas olarak görür (age,128).
Ona göre fakirlik görecelidir. İnsan kanaatı oranında zengin, hırs ve açgözlülüğü oranında fakirdir. Aslında insanın ihtiyaçları, nazarı ve hayali nereye uzanırsa o kadar çoktur, elinde olmayan herşey ihtiyacı olarak düşünülebilir (age,211).
Ancak insanın kendisini kanaat sebebiyle zengin görmesi de mümkündür. Buna Hatem-i Tai örneğini verir. Zenginliği ve cömertliği ile meşhur olan bu zat, sırtındaki dikenli dalları taşıyarak geçimini sağlamayı, onun ihsanına tercih eden ihtiyar bir adamı kendinden daha zengin görür (Nursi,2011,142).
Bunun bir örneği de kendisidir. Sıkıntılı ve fakir hayatı boyunca gösterdiği kimseden karşılıksız bir şey almamak olan istiğna düsturu ve kanaat anlayışı ile kimseye muhtaç olmamıştır.
Tablo 5: Fakirlik Göstergelerin Düz anlam, Yan anlam ve Derin Anlam Şeması
Göstergeler |
Düz Anlam |
Yan Anlam |
Derin Anlam |
Fakirlik, Yokluk, İhtiyaç, Zaruret. |
Sıkıntı, Yetersizlik, Zor Duruma Düşmek Vs. |
Aczini Ve Fakrını Anlamak, Ayağını Yorganına Göre Uzatmak, Çok Çalışmak, Tevekkül Ve Kaanat Etmek.
|
Gani Ve Kerim İsimlerinin Tecellisi. Tevhid, Teslim, Tevekkül, Şükür Ve Kanaat. |
Tablo 6: Fakirlik Gösterge Çözümlemelerinde Ortaya Çıkan Temel Karşıtlıklar
Varlık |
Yokluk |
Acizlik |
Gücü Yetmek |
Fakr Ve Fakirlik |
Gına Ve Zenginlik |
Hırs |
Kanaat |
Zaruri İhtiyaç |
Gayr-I Zaruri İhtiyaç |
İsraf |
İktisad |
Cimrilik |
Cömertlik |
Tablo 7: Açlık Göstergesinin Eyleyenler Şeması
Gani ve Kerim ismi Fakirlik Tatmin olmak (Gönderici) (Nesne) (Alıcı)
Kanaat İnsan Hırs (Yardımcı) (Özne) (Engelleyici)
|
Tablo 8: Fakirlik Göstergesinin Gremias’ın Göstergebilimsel Dörtgen Çözümleme Şeması Uygulaması
Kıran, age,385.
Karşıtlık Çelişiklik -------------à İçerme Hakiki Fakirlik
Fakir Olmak ß-----------------------à Fakir Görünmek A1 A2
Kanaat Ve İktisad Hırs (Gönlü Zengin) (Açgözlü)
Fakir Görünmemek ß------------------------à Fakir Olmamak
A1_ A2_ Zenginlik |
Bu şema şöyle bir fakirlik örneği ile somutlaştırılabilir.
Aç bir insan, gerçekten yokluk ve ihtiyaç içerisindedir.
A1 ß-----------------------à A2 bu durumda bu insan gerçekten fakirdir.
İkinci önermede fakir olduğu söylenen kişi ne yokluk içerisindedir ne de bir şeye ihtiyacı vardır.
A2_ ß-----------------------à A1_bu durumda bu kişi fakir değildir belki zengindir.
Başka birisi gerçekten fakirdir ancak kanaat ve iktisad sebebiyle kendini fakir olarak görmemekte belki zengin görmektedir.
A1 A1_ Kerim ve Gani olan Rabbine şükreden, gönlü zengin birisidir.
Son önermede ise aç görünümünde olan kişi aslında aç değildir.
A2_ A2 bu kişi doymak bilmeyen hırsı ile, haram-helal demeden her şeyi gasp eden açgözlü birisidir.
Hastalıklar ve Musibetler
Hastalık ve sağlık problemleri menfi yani negatif bir durumdur. Hastalıklar hayatı zorlaştıran ve lezzet almayı engelleyen olumsuz şeylerdir. Düz anlamı dünyada sıkıntı veya ıstırap çekmektir. Hastalıklardan yan anlam olarak, hayatın faniliğini ve baki bir hayata hazırlanmayı düşünmek çıkarılabilir. Derin anlam olarak ta Şafi ismine mazhar olmak, rahmet ve şefkati celbetmek düşünülebilir. Anlam karşıtlığı şemasına ise fani-baki, dert-deva, zahmet-rahmet gibi çoğaltılabilecek anlamlar yerleştirilebilir.
Benzer bir şekilde Nursi, felç ve inme olmuş hastaları da düşmüş oldukları menfi ve negatif durumlarından, teselli verici pozitif sonuçlar çıkartmaktadır. Düz anlam olarak felç olan bir insan yaşamanın en temel fonksiyonlarından biri olan hareket kabiliyetini kısmen kaybeder. Çileli ve yarım bir hayat yaşamaya başlar.
Nursi, eski zamandan beri ehl-i velayet insanların, nüzul gibi hastalıkları mübarek olarak tanımlandıklarını söyler (Nursi,2011,218). Bunu iki şekilde müspet sonuçla yorumlar. Birisi, rabıta-i mevt denilen dünyanın fani olduğunu düşünüp, ahirete ciddi hazırlanmaktır. Diğeri, eski mutasavvıfların geliştirdikleri çile ve riyazetlerle nefsini terbiye etmektir. Yani bir gösterge olarak felç ve nüzul gibi hastalıklar, ister istemez hayatın faniliğini hakkalyakin gösterir ve insana ebedi bir hayata hazırlanma düşüncesi içine sokar. Ebedi hayata bakan meyveleri düşünüldüğünde böyle ağır veya ölümcül hastalıklar inançlı insanlar için çok ucuz düşer (Age,219).
Ayrıca Nursi, hastalık vasıtasıyla insanlar arasında sosyal ilişkilerin pozitif bir gelişme içerisine girdiğini düşünür. Hasta insan yakınlarının şefkatini ve ilgisini celbeder. Yani hastalık bir sosyal bağ ve gelişme göstergesine dönüşür (Age,220).
Tablo 9: Hastalık ve Musibetlerdeki Göstergelerin Düz anlam, Yan anlam ve Derin Anlam Şeması
Göstergeler |
Düz Anlam |
Yan Anlam |
Derin Anlam |
Hastalık,felç, yaralanmak, sakatlanmak vs. |
Sıkıntı, Acı, Musibet, Istırap. |
Hayatın Faniliğini Anlamak, Ebedi Hayata Hazırlanmak, Çile Çekmek, Nefsi Terbiye Etmek, Günahlara Keffaret Olmak. |
Rahim, Şafi İsminin Tecellisi, Rahmet Ve Şefkat-İ İlahiyyeyi Celbetmek.Gaffar Ve Gafur İsimlerinin Tecellisine Mazhar Olmak. |
Tablo 10: Hastalık ve Musibetlerdeki Gösterge Çözümlemelerinde Ortaya Çıkan Temel Karşıtlıklar
Hayat |
Ölüm |
Fanilik |
Ebedilik |
Acı ve ıstırap |
Zevk ve lezzet |
Yeis ve ümitsizlik |
Ümit ve umut |
Musibet |
Keffaret ve teselli |
Zahmet |
Rahmet ve şefkat |
Kötü ve zarar |
İyi ve fayda |
Mutsuzluk ve şekavet |
Mutluluk ve saadet |
Dert |
Deva |
Hastalanmak |
Şifa bulmak |
Tablo 11: Hastalık ve Musibetlerin Eyleyenler Şeması
Şafi İsmi Hastalık Şifa Bulmak (Gönderici) (Nesne) (Alıcı)
Zevk ve Lezzet İnsan Acı ve Istırap (Yardımcı) (Özne) (Engelleyici)
|
Tablo 12: Hastalık ve Musibetlerin Gremias’ın Göstergebilimsel Dörtgen Çözümleme Şeması Uygulaması
Kıran, age,385.
Karşıtlık Çelişiklik -------------à İçerme
Maddi Hastalık
Hasta Olmak ß-----------------------à Hasta Görünmek A1 A2
Manevi Hastalık Vesvese Hastalık Tevehhümü
Hasta Görünmemek ß------------------------à Hasta Olmamak
A1_ A2_ Sıhhat ve Sağlık |
Bu şema şöyle bir hasta örneği ile somutlaştırılabilir.
Bir hasta, gerçekten hasta olabilir ve hasta yatağında bitkin haliyle bu özelliği belirginleşir.
A1 ß-----------------------à A2 Bu durumda bu kişi gerçekten hastadır.
İkinci önermede hasta olduğu söylenen kişi ne hastadır ne de hasta görüntüsüne sahiptir.
A2_ ß-----------------------à A1_bu durumda bu kişi hasta değildir.
Başka birisi gerçekten hastadır fakat hasta olduğunun farkında değildir.
A1 A1_ Belki bu kişi hasta görünen insanlardan daha hastadır. Nursi’nin bir takım gençlerde var olan sağlık belki de bir hastalıktır diyerek, onların ebedi hayatlarını mahvedecek manevi hastalıklarına işaret etmesi gibi (Nursi,2011,2008).
Son önermede ise hasta görünümünde olan kişi aslında hasta değildir.
A2_ A2 bu kişi kendinde hastalık tevehhüm eden vesvese ve hastalık hastasıdır.
İhtiyarlık
Nursi, ihtiyarlığın alameti olarak tanımladığı beyaz saçları birer gösterge olarak yorumlar. Gençliğin kendisine elveda dediğini ve çok alakadar olduğu dünyanın kendisine bu misafirhaneden ayrılacağı mesajını verdiğini söyler (Nursi,2011,231).
Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul’a dönmüş ve Dar-ül Hikmet’te en üst düzey akademik bir görevde yer almış ve Çamlıca gibi İstanbul’un en güzel bir semtinde yaşamaktadır. Ancak saç ve sakalında gördüğü beyaz kıllar onda yeni bir ruhi uyanış meydana getirmiş ve bu geçici hayatın aldatıcı lezzetlerine karşı onu uyarmıştır (Age,238)..
Nursi, yaşlanmanın insan üzerinde meydana getirdiği maddi ve manevi değişimi pek çok eserinde ele almıştır. Ancak özelikle yazdığı “İhtiyarlar Risalesi” adlı eserinde baştan sona ihtiyarlığın göstergelerini ve çözümlemelerini ele alır.
Yaşlanmanın insan üzerindeki menfi ve negatif etkilerinden müspet ve pozitif sonuçlar çıkartır. Ona göre ihtiyarlık insana bu dünyadan gideceğini ihtar etmektedir. İhtiyarlığın ve ebedi hayata yolculuğun göstergelerine karşı gözünü kapamak veya lakayt kalmakla bundan kurtulmak mümkün değildir. Bu göstergeleri doğru okuyup bu yolculuğa hazırlık yapmak gerekir (Nursi,2011,224).
Ayrıca ihtiyarlık, Rahmet-
Youtube